ELEŞTİREL DÜŞÜNCE
Sokrates,
milattan önce 5. yüzyıl Atinasında sadece kendi çıkarlarını ve mutluluklarını
düşünen, başkalarına ve toplumlarına karşı olan görev ve sorumluluklarını
unutmuş insanların yarattığı bir ahlaki kriz tespit etmişti. Bir filozof olarak
kendisinin Atinalılara gönderilmiş bir "at sineği" olduğuna
inanıyordu: görevini, bu yüzden insanları sorgulamak ve eleștirmek olarak
algıladı. İnsanlar o erdemin veya ahlaklılığın ne olduğunu göstermek yerine,
kendilerini ve düşüncelerini sorgulamaya yöneltti. Gerçekten de Sokrates
insanlara kafasında belli yanıtlar veya çözümler listesiyle yaklaşmamıştı. Onun
amacı, insanların zihinsel uyuşukluklarının üstüne gitmek ve insanları,
kavramlarını, inançlarını ve önyargılarını gözden geçirmeye zorlamak olmuştu.
Sokrates, çok erdemli davrandığını sanan bir kişiyle konuşmaya başladığında,
karşısındakinin yargılarını ve düşüncelerini hemen yanlışlayıp kendi doğru
tanımını verme çabası içine girmedi. Onun yaptığı şey, insanları şaşırtmak,
onların kafalarında soru işaretleri oluşturmak ve nerede yanlış olduklarını
görmelerini sağlamaya çalışmak oldu. O, insanların "adalet", "dindarlık",
"cesaret", "ölçülülük" benzeri bazı çok önemli kavramları
kullanmalarına rağmen, bu kavramların içeriğini pek bilmediklerini ve de
bilmediklerinden habersiz yaşadıklarını gösterme çabası içinde oldu.
SENTETİK DÜŞÜNCE
Pek çok araştırmacı, insan zihninin işleyişiyle ilgili en temel özelliğin, onun tek tek bilgi parçalarını birleştirmesi olduğunu söyler. İnsan zihninin parçaları birleștirme ve onlara bir bütün üzerinden anlam yükleme hedefli bir işleyiş düzeni vardır. Parçalar ve sahip olunan birbirinden kopuk bilgiler, sadece bütünsel bir düzlemde anlam kazanırlar. Söz konusu birleştirme ve anlamlı kılma işlevini mümkün kılan şey de zihinde, sosyalleşmeye bağlı olarak ve çeşitli faaliyetlerin sonucunda oluşan arka plan şemalardır. Bu şemalar, karşılaşılan farklı olay ve olgulara birlikte bir yapı kazandırıp, onları anlamlandırmaya yarar.
ANALİTİK DÜŞÜNCE
İnsanların
düşünme faaliyetleri sırasında kimi zaman önemli yanlışlar yapmalarının,
tartışmalarda tıkanmalarının veya tartışmalarının kavgaya dönüşmesinin gerisinde
genellikle analiz becerileriyle ilgili eksiklikler bulunur. Bu yüzden felsefenin
en önemli işlevlerinden biri, analiz kategorisi içinde değerlendirilir. Söz
konusu analiz kapsamı içinde ise kavramların açık ve net hale getirilmesi, kavramlar
arasındaki ilişkilerin ortaya konulması, akıl yürütmelerin mantıksal yapısının
incelenmesi ve düşüncelerin temellendirilip sınanması türünden zihinsel
faaliyetler girer.
Prof. Ahmet Cevizci
Felsefeye Giriş / Nobel Yay.
Soru:
Okuduğunuz metinden yola çıkarak, eleştirel, sentetik ve analitik düşünce
arasındaki ayrımları belirleyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder