Felsefe Gerekli midir?
23 Kasım 2016Yazar: Ahmet Yıldırım
İnsanlar yüzyıllar
boyunca merak etmiş, araştırmış ve öğrenmiştir. Bu ilgi ve merak tarih boyunca
giderek artmıştır. Merakın en büyük temsilcileri şüphesiz çocuklardır. Sürekli
bir yerleri kurcalarlar, farklı şeyler keşfederler ya da kendi yeteneklerini geliştirirler.Peki
, felsefe gereksiz midir ? Bilim tek başına olsa ne fark eder ? Felsefenin
sonuca ulaşamaması onu gereksiz yapar mı ?
Felsefenin kavramsal
olarak doğuşu bilinse de aslında insanlar çok daha öncesinden merakları
sayesinde felsefe yapmaya başlamışlardır. Yani felsefenin doğuşu sorgulamanın
doğuşuyla aynı zamanda olmuştur. Neden? Niçin? Nasıl? Neden varım? Amacım ne?
gibi sorular önceki zamanlarda merak sayılsa da sonraki yüzyıllarda bunların
felsefenin başlangıcı olduğu anlaşılmıştır.
Bilimin doğuşu ise
daha sonradan olmuştur. Felsefenin sorularına verilen cevaplar bilimi ortaya
çıkarmıştır. Buradan şu sonuç çıkıyor: Bilimin temelinde felsefe vardır.
Örneğin ilk motor
“Enerjiyi nasıl harekete dönüştürürüm?” sorusu sayesinde ortaya çıkmıştır. Motor
yapıldıktan yıllar sonra insanlar “Bu hareketi nasıl daha verimli hale
getiririm ?” in cevabı aranmış ve içten yanmalı, dört silindirli, dizel, turbo
dizel motorlar ortaya çıkmıştır.
Başka bir örnek ise
akımlar ile ilgili verilebilir. Elektriğin potansiyelini gören Edison bu gücü
nasıl taşırım? Nasıl kullanırım? . sorularının sormuş ve cevap aramıştır.
Sonunda doğru akımı bulmuştur. Bu yeterli değildir çünkü doğru akım uzak
mesafelerde telleri eritip yangınlar çıkarmaktadır. Bu sıra da Nikola Tesla adındaki
bilim adamı kendine şu soruyu sordu : “Doğru akımdan başka bir akım var
olabilir mi ?” “Elektrik tek yönlü akmak zorunda mıdır ?”.Sonunda aradığı
cevabı yani alternatif akımı bulur. Şu an bu yazıyı yazarken bile
bilgisayarımda doğru akımı kullanıyorum. Evime gelen, alternatif akım ile
de bataryasını dolduruyorum.
Başka bir bakış
açısından bakarsak eğer insanlar ile hayvanları birbirinden ayıran en önemli
unsur akıl yani düşünmek ve sorgulamaktır. Hayvanlar merak ederler fakat
düşünüp sorgulayamazlar çünkü yaradılışlarında yoktur. Bu yüzden
felsefe,Yaratıcının insana lütfettiği ve bizi hayvanlardan ayıran düşünsel bir
aktivitedir. Yani felsefe yaptığımız anlar hayvanlardan farkımızı en uç noktada
yaşadığımız ender anlardan biridir.
Felsefenin yarattığı
fikir ayrılıkları başta ne kadar kötü görünse de, aslında insanlar için yararlı
bilgiler ortaya çıkarmıştır. Bir fikrin ortaya çıkması başka bir karşı fikri
ortaya çıkarır. Doğru bilginin de ilk söylenen fikirden ortaya çıkmadığı
aşikardır.
Fikir ayrılıkları ile
ilgili bir örnek vermek gerekirse : “Dünya tepsi gibi dümdüz müdür?” sorusuna
başlarda evet cevabı verilmiştir. Hatta boynuza bile benzetilmiştir Dünya. Ama
Galileo diye bir adam çıkıp “Dünya düz ise ufuk neden düz değildir?”
sorusuna cevap aramış, Dünya yuvarlaktır demiş ve asılmıştır.
Yıllar sonra farklı felsefik soruların cevap bulmasıyla, gemiler yapılmış
insanlar dünyayı dolaşıp yuvarlak olduğunu keşfetmişlerdir.
Bu yazıyı bir yerde özetlemek gerekirse :
Görülüyor ki felsefe
aslında bilmin temelindeki yegane unsurlardan biridir.Cevap almak yada almamak
felsefe için önemli değildir.Tabi alınamaz diye bir şey söz konusu
değildir.Doğru bilgiye ulaşmak için bir araçtır.İnsanların bu dünyada doğruya
ulaşması bir amaç olduğuna göre ( Protagoras saygılar ) amaca ulaşmak için
araçları kullanmak pek de garipsenmemelidir.
Doğruya ulaşmak
dünyevi anlamda doğru bilgiye ulaşmakken , dinler açısından tanrıya
ulaşmaktır.Bu yolda insanları refaha ulaştırmanın yanında kötü sonuçlarda
doğurmuştur.Doğurduğu sonuçlar insan kaynaklı ve lokal bazlı olduğu konusunda
pek çok kaynak bulunmaktadır.
Sonuç olarak sırf kötü
sonuçlar doğuruyor diye bir araca kötü ve gereksiz demek hem söyleyen hem
söylenen açısından mantıksızdır.Çünkü aracın herhangi bir bilinci olmamakla
beraber sonuçlarını tahmin etme gibi yetisi de yoktur.Araçlar kullanana göre
şekillenir.Bu yüzden felsefe suçlu gösterilemez.Diyelim ki felsefeciler suçlu
olsun.O da görelidir.Dünya üzerinde pek çok bilgi düşünülerek bulundu,
bulunmayada devam edecek.Sırf tüm bilgileri henüz bulamadık diye kullandığımız
araca gereksizdir demek kendi içimizdeki paradoksların en büyüğü olsa gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder