FELSEFİ DÜŞÜNCENİN NİTELİKLERİNİ TANIYORUM

 

FELSEFİ DÜŞÜNCENİN NİTELİKLERİNİ TANIYORUM

 Felsefenin ne olduğunu anlamak için, bu düşünce etkinliğinin ve sınırlarının ne olduğunu belirlemek gerekir. Felsefi düşüncenin özellikleri anlaşıldığında, felsefenin anlaşılması da kolaylaşacaktır. Felsefi düşünce eleştireldir ve eleştirel tavırdan beslenir. 

       
         Felsefi düşünce, kökü bakımından genellikle bütün bildiklerimizi ve özellikle inandıklarımızı, eylem alanında yol gösterici olarak kabul ettiğimiz değerleri, toplumun bize kabul ettirdiği önyargılarımızı, alışkanlıklarımızı, özgür düşüncenin süzgecinden geçirmektir; bunlardan uzak durup bunlara dışarıdan bakmak, bunları irdelemek, çözümlemek, iç yüzlerini ortaya koymak ve eleştirmektir. 

Anladım ki felsefi düşünce……………..

 

 

 

 

 

 

Felsefe, doğru bilginin aranması çabası olarak ortaya çıkar. Bilginin temeli olacak doğrulara ve davranışımızı yönetecek sağlam ilke ve kurallara ulaşmak çabasıdır; arayışıdır. Felsefeye bilgelik sevgisi denmesinin nedeni budur. Felsefi düşünce özneldir. Eleştirel tavır sergilediğinden felsefede çoğu kere karşıt görüşlerle karşılanabilir. Bu nedenle tarih boyunca çeşitli filozoflar gelip geçmiş, farklı ve kimi zaman birbirine tamamen karşıt sistemler kurulmuştur. Felsefede ortaya konan bilginin genel geçerliliği yoktur.

 

Anladım ki felsefenin öznel olmasının sebebi……………………………..


 

Felsefe hakikati araştırırken tüm zamanlar için geçerli olabilecek bilgiler ortaya koymaya çalışmaz. Filozof ile diğer insanların soru sorma biçiminde farklılık vardır. Günlük sorularda eylemde bulunmak, felsefenin sorularında ise aklın gücüne başvurmak gerekir. Felsefe, “Dünya’nın yedi harikası nedir?” sorusunu sormaz; bu türden sorulara cevap aramaz. Felsefe; “Güzel nedir?” sorusuna cevap arar. “Düzenin aksayan yönlerini açığa çıkarmaz; “İdeal düzen nedir?” sorusunu irdeler. Felsefe metinleri, sorulara pek çok yer vermesi, daima sorular sorması ile başka metinlerden ayrılmaktadır.

Anladım  ki felsefi sorular…………..

 

 

 

Filozoflar daima daha çok soru sormaktan zevk alan, adeta sormaya doyamayan ve soru sormadaki ustalıklarına dikkatimizi çekmek isteyen kişiler. Felsefe, bilinçli bir uğraş olarak hiçbir zaman bitmeyen, sürekli kendini yenileyen, her zaman var olarak kendini gerçekleştiren bir düşünme faaliyetidir. “Felsefe yolda olmaktır.” sözü felsefenin bu özelliğini anlatmaktadır. Bu yolda olma tavrı felsefeden sağlanan derin bir doyum olanağını içinde saklar. Bu doyum, felsefi düşünmede anlamını bulur. 

Anladım ki felsefede “Yolda olmak demekle kastedilen……………

 

 

 

 

 

        Felsefe, kesin, değişmez, yarar gözetilen bir bilgi için yapılmaz. Felsefenin mutlak doğrulara ulaşmaması, birikimli olarak ilerlemediğinin göstergesidir. Felsefede yığılmalı (kümülatif) bilgiler vardır. Bu özelliği nedeniyle felsefe bilgisi tarihinden soyutlanamaz. Felsefeyle uğraşmanın nedenlerinden biri, onun, var oluşumuzun anlamıyla ilgili temel soruları ele almasıdır. Felsefeyi yadsıyan kişiler de, bilmeden kendince felsefe yapar. Pek çoğumuz; Yaşamın bir amacı var mıdır? Ruh ile beden birbirinden ayrı mıdır? Evren neden meydana gelmiştir? Nereden geldik, nereye gidiyoruz? gibi birtakım sorular sorarız.

 

Anladım ki felsefenin yığılmalı(kümülatif) bilgilerden oluşmasının sebebi…………………………………………………

 

 

 

 

Felsefe, kendisine veri olarak ele aldığı her türlü malzemeyi aklın eleştiri süzgecinden geçirir. Kendisine sağlanan bilgiler üzerine de düşünebilir. Bu özelliğiyle felsefenin refleksif bir düşünce faaliyeti olduğu söylenir. Refleksiyon, kendi üzerine dönme anlamına gelir. Burada zihin, kendi üzerine dönerek sahip olduğu bilgiler üzerinde düşünür. Denebilir ki, felsefe bilgi üstüne bilgi etkinliğidir.

 

Anladım ki felsefenin refleksif bir düşünce olmasının sebebi…………………….. 

 

 

        Felsefenin özü, bir bilgiye sahip olmaktan çok, onu aramaktır. Felsefe uğraşısı, bu doğrultuda olmak üzere her şeyden önce bir “düşünme çabası’dır. Bu çabanın temelinde gerçeği anlama ve bilme merakı vardır. İnsanın yaşam deneyimi ne denli zengin ne denli derin olursa olsun, hiçbiri felsefenin yerini tutmaz. İşte felsefe yapmak, bu bilgiler üzerinde düşünmek, onları sorgulamak, yani “yeniden gözden geçirip tartışmak”tır. Her felsefe sistemi, belirli toplumsal koşulların bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bu felsefeleri ele alırken içinde geliştirildikleri kültür ve ortamı göz ardı etmemek gerekir. Filozoflar, belirli bir toplumda ve kültürde yetişirler. Dolayısıyla görüşleriyle o toplumu açıklamanın yanında, söz konusu toplumun ve kültürün izlerini de taşımaktadırlar. Felsefe, soyut düşünmenin yanında hemen her alandaki gelişim için gerekli olan kültürel zemini hazırlar. Felsefe, sürekli soru sorma faaliyetidir. Felsefe ele aldığı konular üzerine sorular sorar. Sürekli sorgulayan eleştirili bir tutumun sonucu olarak ortaya çıkar. Felsefe, “çözülmemiş problemlerin disiplini”dir. Felsefe problemleri bir defa çözüldüler mi felsefe olmaktan çıkar. Felsefede sorular cevaplarından daha önemlidir. 

Anladım ki filozoflar yaşadıkları toplumları hem etkilerler hem etkilenirler sözüyle anlatılmak istenen………………………

 

 

 

Felsefe, “çözülmemiş problemlerin disiplini”dir. Sözüyle anlatılmak istenen…………

 

 

 

Felsefe, kendi dışındaki bilgi dallarının ortaya koyduğu verileri de sorgular, eleştirir, yorumlar. Örneğin bilime dayanarak yapılan bilim felsefesi ya da sanat verilerine dayanarak yapılan sanat felsefesi gibi. Felsefe, bir yandan kendisine doğru diye sunulan bilgileri, görüşleri, inançları şüphe ile karşılayıp, onları eleştirirken; öte yandan birlik ve bütünlüğü olan bir dünya görüşü oluşturmaya çalışır

 

Parçadan anladım ki…………………………

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder