Gary Gutting, Gündelik Hayatta Felsefe Nasıl Kullanılır kitabında tartışmalı güncel konular hakkındaki görüşlerimizi nasıl geliştireceğimizi göstermek üzere; politika, bilim, din, eğitim ve kapitalizm gibi toplumdaki büyük güçleri ve modern yaşamın en büyük sorularını bir filozof gözüyle sorguluyor.
Günlük Hayatta Nasıl Felsefe Yaparız
Felsefe, birçok kişi için karmaşık ve ulaşılması zor bir
disiplin gibi görünebilir. Ancak, aslında günlük yaşamımızda sık sık felsefi
düşüncelere başvururuz. Felsefe, büyük soruları sormak ve bu sorular üzerinde
düşünmek anlamına gelir. İyi bir hayat nasıl yaşanır? Bilgi nedir ve nasıl elde
edilir? Doğru ve yanlış nasıl ayırt edilir? Bu tür sorular sadece akademik
ortamlarda değil, sıradan sohbetlerde bile sıkça karşımıza çıkar. Felsefe
yapmak aslında sandığımız kadar zor değil, çünkü hepimiz hayatımızın bir
noktasında bu sorularla yüzleşiyoruz. İşte günlük hayatta nasıl felsefe
yaptığımızı gösteren bazı pratik örnekler.
1. Etik/Ahlak Konusunda Karar Verme:
Sabah Trafiğinde her sabah işine gitmek veya okula giderken yola
çıkan birini düşünelim. Yol boyunca trafik kurallarına veya otobüse binme
kurallarına uyması gerekir; bu, basit bir yasal zorunluluğun ötesinde, etik bir
tercihtir. Kırmızı ışıkta durmak, sadece bir ceza yememek için değil,
başkalarının güvenliğini düşünmek içindir. Bu basit eylem, ahlak felsefesinin
temel sorularından biri olan "Başkalarına zarar vermemek ve bunu görev
bilinciyle yapmak" ilkesiyle ilgilidir. İnsanlar, farkında olmadan,
Kant'ın "evrensel ahlak yasası" gibi kavramları içselleştirir ve her
gün bu tür etik seçimler yaparız. Örneğin kantinde sıraya girmek veya kaynak
atmak…
Günlük hayatta bir arkadaştan duyduğumuz bir dedikoduyu
düşünelim. İlk olarak, duyduğumuz bu bilginin doğru olup olmadığını sorgularız.
"Bu gerçekten oldu mu?", "Kaynak güvenilir mi?" gibi
sorular sormak, bilgi felsefesinin (epistemoloji) temel konusudur. Hele
günümüzde dezenformasyon(bilgikirlliği)bu konu önemli hale gelmiştir. Ne
bildiğimiz ve bunu nasıl bildiğimiz hakkında her gün farkında olmadan
düşünürüz. Bir dedikodunun gerçek olup olmadığını sorgulamak bile bizi
epistemolojik bir tartışmaya sürükler. Bu sayede, bilgiye nasıl ulaştığımız ve
gerçeği nasıl ayırt ettiğimiz üzerine düşünmeye başlarız. Bu konu ile ilgili
Sokrates’in Üçlü Filtre Testi önemli bir hikayedir. Mutlaka okuyunuz.
Bir Anlam Arayışı İş hayatında başarı peşinde koşan bir
bireyin, durup "Neden bunu yapıyorum?" diye sorması da felsefenin bir
parçasıdır. Bu soru, varoluşçu filozofların sıkça sorduğu "Hayatın anlamı
nedir?" sorusuna benzer. İnsanlar, hayatlarının çeşitli evrelerinde
yaptıkları işlerin, uğraşların ya da ilişkilerin anlamını sorgular. Ayrıca
varoluşçular “İnsan önce var olur sonra ilerde nasıl biri olacağına yine kendi
çabalarıyla yine kendi karar verir. “
sözüyle neyi kastetmektedir sözü üzerine düşünmek de felsefe yapmaktadır.
Bu, derin bir felsefi sorudur. Varoluşçuluk, bireyin kendine anlam yüklemesi
gerektiğini savunur. Dolayısıyla, bir insanın kariyerinde anlam arayışı da
aslında felsefi bir süreçtir. Dolayısıyla okul çağında geleceğinizle ilgili
düşünmek de felsefe yapmaktır.
4. Estetik Değerlendirme: Sanat ve Güzellik Üzerine
Bir sergiye giden ya da yeni bir film izleyen insan, beğenip
beğenmediğini değerlendirirken estetik üzerine düşünür. Bu, güzelin ne
olduğunu, sanatsal değerin nasıl ölçüleceğini sorgulayan bir felsefi
disiplindir. Bir tablonun güzelliğini tartışırken ya da bir müziği överken
aslında sanat felsefesi yaparız. Bu değerlendirmeler, kişisel zevklerin ötesine
geçerek sanatın ne anlama geldiği üzerine felsefi düşünceleri de beraberinde
getirir. Örneğin bu gibi Çok sevilen müzik parçaları neden çok sevilir. Güzel ve güzellik
konusunda herkes hemfikir olabilir mi? Gibi derin felsefi sorulara da bizi
götürebilir.
Günlük hayatta haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz anlar,
bizi adalet kavramı üzerine düşünmeye iter. Örneğin, iş yerinde bir terfi
sürecinde adil davranılmadığını düşünen bir kişi, adaletin ne olduğu, eşitlik
ve haklar üzerine kafa yorar. Bu durumlar, sosyal felsefenin temel
meselelerinden biri olan adalet kavramını sorgulamamıza yol açar. Her gün iş,
okul ya da sosyal çevrede karşılaştığımız bu tür durumlar, bizi farkında
olmadan toplumsal adalet üzerine felsefi tartışmalara çeker.
Sonuçta: Felsefe Her Yerde
Görüldüğü gibi, felsefe yapmak aslında günlük hayatımızın
doğal bir parçasıdır. Sadece derin akademik metinler ve karmaşık teoriler
aracılığıyla değil, günlük seçimlerimiz ve sorgulamalarımızla da felsefe
yaparız. Etik kararlar alırken, bilgiye ulaşma yöntemlerimizi sorgularken,
hayatımızın anlamını ararken ya da güzellik üzerine düşünürken felsefi
düşüncelere dalarız. Bu nedenle, felsefenin zor ya da anlaşılmaz olduğunu
düşünmek yerine, hepimizin aslında hayatımız boyunca birer filozof olduğumuzu
kabul edebiliriz. Felsefe, hayatı daha derin bir şekilde anlamlandırmanın
anahtarıdır ve her gün bu anahtarı kullanıyoruz. Anahtarsız çıkmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder