Mitoloji, insanların aklı üzerinde hâlâ egemenlik sürdürüyorken, bu insanlar "Bilgelik nedir?" sorusunu kendi kendilerine sormayı asla düşünmüyorlardı. Mitoloji, bu soruyu ve başka birçoklarını en açık biçimde yanitlıyordu. Felsefenin doğmasıyla, mitos ve kehanetin yerini, insanın herhangi bir dış güçten bağımsız olarak, dünya ve insan yaşamı konusundaki düşüncesi aldı. Daha önce kimsenin üzerinde düşünmediği ya da söz konusu edemediği şeyler üstüne akıl yürütmesiyle başkalarını şaşırtabilecek insanlar ortaya çıktı. Önceleri bu insanlar, hiç kuşkusuz deli kabul ediliyordu. Bunlar kendilerine filozof, yani bilgelik aşıkları diyorlardı. Once filozoflar ortaya çıktı, sonra "filozof" adı ve daha sonra da "felsefe" deyimi doğdu. İlk Yunan filozoflarının çağdaşlarının, Samanyolu'nun tanrıça Hera'dan fışkıran süt olduğuna inandıkları günlerde, Demokritos, onun bir yıldızlar kümesinden başka bir şey olmadığını açıkladığı zaman, eminiz ki, birçok kişi bunu bir küfür olarak kabul etmiştir. Güneşin dev bir kaya kitlesi olduğunu ileri süren Anaxagoras bunu kellesiyle ödedi. Yani filozof olmak, felsefe yapmak aklından aldığın cesaretle dogmaya, hurafeye, yerleşik kanılara karşı, çıkabilmekle olanaklıydı.
Felsefe Tarihinin
Sorunları
Theodor Oizerman / Amaç Yay.
Okuduğunuz metinden yola çıkarak felsefenin ortaya çıkışında etkili olan tavır veya tavırların neler olduğunu tartışın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder