YKS
Sevgili SKAL ın güzel ve bir o kadar özel öğrencileri;
Sizlere
şimdiye kadar söylediklerimin tam tersi şeyler söylemenin zamanı geldi. Artık
vakit o vakit. Bu hafta TYT-AYT var. Cumartesi ve Pazar günü yine 2 milyondan
fazla aday sınava girecek. Yine herkes sizlere bir taraftan sınav ile ilgili
benzer bilgileri tekrarlayıp duracak, diğer taraftan bu sınavın hayatta ne
kadar önemli olduğunu anlatarak kaygılarınıza biraz daha korku ekleyecek. Pandemi
sürecinde bunu fazlasıyla yaşadınız zaten. Anlayacağınız son 50 yılın bildik
manzaraları devam edip duracak ve olağan üstü bir dönemden geçtiğimiz tekrar
tekrar vurgulanılacak. İtidal telkin edilecek. Ben de biraz bu tedirgin edici sürecin dışına çıkaracağım sizi.
Gazeteler her yıl
yaptıkları gibi aynı rakamlarla aynı cümlelerle öğrencilere sınav öncesi rehber
hazırlayacak. Birileri sizlere şunu yiyin bunu yemeyin diyecek. Sanki sizler
küçücük çocukmuş gibi tavsiyelerde bulunacak. Ama hiç kimse bu çocukların
gözünün içine bakıp bunların hepsi ayrı bir dünya ve hepsi geleceğin güzel
insanları olacak demeyecek. Kimse size hayatın ne kadar güzel bir şey olduğunu
anlatmayacak herkes hayatın çok zor olduğunu ve korkmanız gerektiğini
söyleyecek sizlere. Hiç kimse aslında beş yıl sonrasını hatta günümüzde 6 ay
sonrasını göremediği halde sizlere geleceği öğütleyecek. Hiç kimse sizin genç
olduğunuzu, hayatta daha güzel duyguların olduğunu, gelecek ile ilgili fikir ve
hayallerinizin olduğunu umursamayacak. Herkes size korkular ve kaygılarla dolu
bir dünya anlatacak.
Evet bu hafta sonu TYT-AYT
var, bundan 5 yıl 10 yıl hatta 50 yıl önce olduğu gibi. Bu TYT-AYT aslında
hayalleri olan gençleri yönetmenin ve onları istediğimiz gibi şekillendirmenin
bir yolu ve biz ebeveynler onlar bizden daha başarılı olsun diye onlara
korkular aşılamaya devam edeceğiz. Bunu yaparken her yolu deneyeceğiz bugün
olduğu gibi. Bu hafta sonu TYT-AYT var, her evde her okulda her köşede bu
konuşulacak. TYT-AYT nin ne kadar zor olduğu, bu sınavın gelecek için çok
önemli olduğu, başarısız olursak hayatımızın kararacağı anlatılacak. Siz
korkarak, kalbiniz yerinden fırlar gibi gideceksiniz bu sınava tıpkı benim 32
yıl önce olduğu gibi, dönüp arkanıza baktığınızda o küçücük bedeninize
yüklenmiş tonlarca yükle gireceksiniz sınava. Annenizi, babanızı,
öğretmenlerinizi, dayınızı, halanızı,
teyzenizi kısaca herkesi başarınızdan pay almak için bekleyen herkesi mutlu
etmek için gireceksiniz bu sınava.
Peki, gerçekten doğrumu
bu sınava yüklenen bütün anlamlar, gerçekten bu sınavdan başarılı olamayanlar
için hayat başarısızlıkla dolu bir macera mı oldu? Veya bu sınav hayatın sonu mu
ve gerçekten bu sınav için bu kadar yük doğru mu?
Gençler, ben 1988 yılında
girdim sınava, aynı şeyleri yaşadım ve hatta ilk 10 dakika heyecandan titredim.
Bana bunu yaşatanlarla hep hesaplaşmak istedim. Çünkü ben aslında hayatı tek
bir sınavla değil yıllar içerisinde mesleğe girdikten sonra çalışarak kazandım.
Siz de öyle bir mesleğe girerek süreç içerisinde kazanacaksınız. Mesleğine Ankara’nın Bala
kasabasında başlamış, daha sonra Ankara’nın bir çok merkez ilçesinde ve ayrıca Ankara
Kızılay’daki Bakanlık binasının’4. katında, yine Bakanlığımızın çeşitli
birimlerinde çalışmış, öğretmen değişim programlarında yurt dışında görev almış
yani MEB’in bütün kademelerinin işleyişini tanımış, görmüş bir çok ödüllerle bütün
başarıları tatmış bir büyüğünüz olarak diyorum ki merak etmeyin bu sınav hiçbir
şeyin başı olmadığı gibi hiçbir şeyin de sonu değil. Bu sınav sadece bir sınav,
bu sınav sizi iyi yapmaz, kötü yapmaz, başarılı yapmaz. Ama bilin ki bu sınav
sizi iyi bir masa başı memuru yapabilir, hayallerinizi bitirebilir, gelecekten
korkmanızı ve ömrünüz boyunca unutamayacağınız kaygılar salabilir içinize ve duygularınızı
ifade etmenizi, birinin gözünün içine bakmanızı, bulutlar üstüne çıkmanızı ve
hatta yaratıcılığınızı engelleyebilir. Ama bu sınav sadece bir sınav hayatta
karşılaşacağımız pek çok sınav gibi unutmayın...
Şimdi, derin bir nefes alın, sınavla ilgili uzmanları pek dinlemeyin, istediğinizi yiyin, giyin ve normal (pardon yeni normal) yaşamınıza devam
edin. Çünkü bu sadece bir sınav ve artık ilçemizde de düzenleniyor. Bütün
kurallara uyulduğu sürece de inşallah sağlıklı bir şekilde hep birlikte
atlatacağız diyorum. Çünkü biz öğretmenleriniz de canımız pahasına da olsa bu riskli dönemde sınavda sizleri yalnız bırakmamak ve sürecin sekteye uğramaması için görev
aldık. Sizlerin belki salonunuzda belki karşı salonunuzda yanı başınızda
olacağız. Üzüldüğüm tek şey sizleri mezuniyet töreni yapamadan uğurlamak. Size başarılar dilemeyeceğim çünkü zaten siz benim gözümde başarılısınız,
bu yaşınıza kadar 12 yıldır okula giden derslere katılan, kitap okuyan,
teknolojiyi çözen ve bizim jenerasyondan daha kapsamlı düşünebilen, dünyada
neler olup bittiğinin ve ülkemizdeki güncel meselelerin farkında olan bir nesil
zaten başarılı olmuştur. Size bir tek dileyeceğim şey varsa, yaşadığımız bu
süreçte hepimizin daha çok farkına vardığı o da sağlıktır. Hepinizi seviyorum.