RÖNESANS'IN RUHU

 

"Benden çok daha fazla yaşamanızı tüm ruhumla diliyor ve umut ediyorum. İleride daha iyi zamanlar sizleri bekliyor olabilir. Bugünkü kayıtsızlığımız ve bu uyuklama sonsuza dek sürmeyecektir. Bulutlar dağılacak ve bizim ardımızdan gelenler antik zamanların saf ıșığının merkezine dönebilecekler." Petrarch, Africa (IX, 453), 1338

 Rönesans'ın Ruhu

Rönesans, Ortaçağ ile gerçek bir kopuşu yansıtmaktadır, gerçi bu iki dönem arasında bulunan benzerlikler gizlenmemelidir. Rönesans'ın katkıları her alanda ifade edilebilir: Edebiyat, sanat, bilim, politika ve tabi ki felsefe.

İnsanın hayal gücünde bir değişim getirmeye gücü olan faktörler bulunmasaydı, Rönesans olmazdı. Ioan P. Couliano'nun belirttiği gibi, "Bu faktörler ekonomik değildi ve ırkımızın tarihsel 'evrim'ine dayanarak da ortaya çıkmadı." Bildiğimiz gibi, Rönesans için en temel unsur, antik kültüre geri dönüştü. Bu, yeni bir ruh için ilhamdı.

Rönesans döneminde Brunelleschi ve Donatello örneklerinde olduğu gibi, onları anlamak ve onlardan ilham almak için, antik eserler çalışıldı. Marsilio Ficino, Picodella Mirandola, Giordano Bruno ve Tommaso Campanella özümsemek ve canlı bir felsefeye dönüştürmek amacıyla eski metinleri incelediler. Raffaello, Botticelli ve Michelangelo’nun yaptığı gibi, hayal gücünü verimli kılmak için mitlerin ve sembollerin dünyasına daldılar. Rönesans kökenlerini Akdeniz Havzası geleneklerinden aldı. Özellikle Platoncu ve Yeni Platoncu felsefe aracılığıyla Grek ve Roma, Hermetika aracılığı ile Mısır, Kaldeli Kâhinler aracılığı ile Persler, Kabala aracılığı ile Yahudilik mirasları ele alındı ve geliştirildi.

Rönesans antik eserlerin taklidi süreci değildi; fakat bu eserlerin yeniden yorumlanması ve orijinal bir yaklaşımın tanımlanması, kararlı bir şekilde geleceğe bakılması ve antik çağların mirasından ilham alınması konusuydu. Yeni bir ışığın uyanışı ve bununla ilgili karanlık mitler, Hümanistlerin önceki yüzyıllara olan hoşnutsuzluğunun sonucudur. Ortaçağ ya da "ara çağ", mevcut zamandan antik dünyanın ışığını ayıran "karanlık dönem"di. Rönesans insanları, yeni bir insani duruma olan ihtiyaç konusunda ısrar ettiler ve 'barbar' ve 'gotik' olarak nitelendirilen bir dönem, yine de yüksek kültürel ve tinsel değerlerin taşıyıcısı oldu.

Bu yeni bakış açısı, Ortaçağ dünyası anlayışına acımasız değişikliklerle eşlik etti: Büyük keşifler yeryüzünün geleneksel ifadesini alt üst etti ve evren kavramı Cusa'lı Nicholas, Kopernik ve daha sonraları Giordano Bruno tarafından sarsıldı.

                                                                                Rönesans’ın Ruhu – Fernand Schwarz, Isabella Ohmann kitabından alınmıştır.

kitapla ilgili dah fazla bilgi için👆


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder